27 Mayıs 2008 Salı

ÖZEL İLGİ TURİZMİNDE NİŞ PAZARLAMANIN YERİ

GİRİŞ
Kendisinden başka 38 sektöre girdi veren turizm endüstrisi kent ve bölge ekonomisinin gücünden başka, sosyo-kültürel gelişmenin öncüsüdür.
Ayrıca turizmle birebir ilişkide olmayan ve tedarikçiler sınıfında yer alan diğer sektör işletmeleri de dolaylı olarak turizm faaliyetlerinden gelir elde etmektedir. Örneğin; bir otel işletmesi sunacağı yiyecek-içecek hizmeti için gerekli hammaddeleri dışardan üretici firmalardan temin ederek, bu firmalarında turizm gelirlerinden pay almalarını sağlamaktadır. Buna benzer daha bir çok örnek turizmin gelir yaratıcı etkisinin ne kadar yoğun olduğunu açıkça göstermektedir.
Turizm sektöründe ister klasik turizmde, ister özel ilgi turizminde olsun gösterilecek çaba aynıdır.
Örnek 80’li yıllardan bu yana ülkemizin turizmde gösterdiği gelişme elbette ki özgün olarak başarıyı ifade eder. Ancak, yaklaşık 20 yıllık bu deneyimin bir monotonluk ve tek düzelik biçimine dönüşmesi ilerisi için herkesi kaygılanmaktadır. ‘Turizm Trenine’ son vagonundan atlayan ülkemizin süratle trenin önlerinde hatta lokomotifte yer alabilmek için yeniden bir yapılanma sürecine girme zorunluluğu vardır. Son zamanlarda da gittikçe yaygınlaşan ‘2. turizm hamlesi’ söylemleri bunun açık bir kanıtıdır. Sektör unsurları tamamen zihinsel hazırlığa sahiptirler. Hep 2010’lu yıllara yönelik yaklaşımlar sergilenirken, ciddi anlamda hiçbir kurum ve kuruluş uzun erimli bir aksiyona yanaşamamaktadır. 50-60 milyon konuk ve 40-50 milyar $ gibi öngörülere nasıl ulaşılacağı ve ne tür hazırlıkların ivedi olarak yapılması gerektiği konusunda proje niteliğinde somut gelişmeler yoktur. Bu anlayışın sürmesi halinde korkarım ki, 21.yüzyılın en gözde sektöründen yeterince yararlanamayacağız. Trilyon $’a doğru giden turizm pastasından payımızı giderek artırmalı ve halen almakta olduğumuz %1,6’lık payı mutlak suretle % 2,5-3 düzeyine çıkartılmalıyız.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), http://www.paradoks.org/Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
I. TURİZM
1.1 Turizm-Turist Kavramı
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve psikolojik değişmeler, alışkanlıklar ve ihtiyaçlar üzerinde büyük etkiler yaratmış; bunu sonucu olarak uluslararası düzeyde yaygın bir turizm hareketi doğmuştur1.
Devamlı olarak yaşanılan yer dışında tüketici olarak tatil, dinlenme, eğlence, kültür vb. ihtiyaçların giderilmesi amacıyla yapılan seyahat ve geçici konaklama hareketlerine turizm denir2.
Turizm faaliyetlerinin temel unsuru olan Turist ise; para kazanmak amacı olmaksızın, dinlenmek ve eğlenmek için ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, diplomatik, dinsel, sıhhi vb. nedenlerden devamlı yaşadığı, oturduğu yerlerden geçici olarak ayrılan ve tüketici olarak belirli süre seyahat edip devamlı kalış şekline dönüşmeyen, kaldığı yerden tekrar ikamet ettiği yere dönen kimseye denir3.
Birey olarak “Turist”; boş zaman dilimini, yaşadığı yerin dışında bir başka yerleşim biriminde değerlendiren insan olarak düşünülmektedir.
Turistik faaliyetler için sunulan ise arzdır. Arz nedir? Belirli bir zamanda belirli bir fiyattan satılmak için piyasaya sunulan mal ya da hizmet miktarıdır.
Arz bileşenlerinden oluşan ürün ise; müşterileri çekecek mal ve hizmetleri sunmaktır. “Turistik ürünler arasında; turisti çekmeye, turisti seyahate özendirmeye yarayan doğal, kültürel, sanatsal, tarihsel, teknolojik varlıkların yanı sıra, tek başına seyahat nedeni olmamakla birlikte yoklukları seyahatin yapılmasını imkansız kılan unsurlar (otel, lokanta, eğlence yerleri, alış-veriş merkezleri vs.) da sayılabilir.” Arz bileşenleri sıralandığında özel ilgi turizmi de bu bileşenlerinden biri olup daha özellikli ürün niteliği taşımaktadır.
Böylece, turizm olgusu günümüzde ulaştığı boyutlar sayesinde, sanayi veya uluslararası ticaret gibi önemli ve sürekli bir sektör özelliğine sahip olmuştur. Turist çekme ve turiste hizmet etme bilimi, sanatı ve ticareti olarak tanımlanan turizm; ulusal ve uluslar arası düzeyde kazandığı dev boyutlarla, yatırımları ve iş hacmini geliştiren, gelir yaratan, döviz sağlayan, istihdam alanları açan, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen önemli toplumsal ve insancıl fonksiyonları başaran bir nitelik kazanmıştır. Gerçekten insanların turizm faaliyetine katılmasını sağlayan pek çok etken vardır.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore/Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
İnsanlan Turistik Hareketlere Ve Faaliyetlere Yönelten ic Ve Di§ Faktörler
İnsanlan turistik hareketlere ve faaliyetlere yönelten faktörler 90k çeşitlilik göstermektedir. Özellikle günümüz turizm hareketlerinde bu çeşitliliği oluşturan sebeplerin sayısı 90k fazladır.
a) Ic faktörler: Turizm olayının özünde bulunan, insanlan seyahat ve konaklamaya yönelten temel dürtüler olarak tammlanabilir. insanlann gelir düzeyleri yiikseldikçe ve sosyal devlet ilkeleri doğrultusunda ilerleme sağlandıkça, turizmin temelinde bulunan yer değiştirmeler, turizm ihtiyacim karsilamaya yönelik i? faktörler niteliğini kazanmaktadır. Bu faktörlerin bashcalan şunlardır:
Is: Dünyada ekonomik ilişkilerin yoğunlaşarak gelişmesi milyonlarca insamn iş amacıyla seyahat etmesine sebep olmuştur. Örneğin, meslek alamndaki yeni gelişmeleri izlemek, bir işi sonu^andırmak ya da bir üriinü pazarlamak i?in yapılan seyahatler.
Merak: Turizm hareketlerini diğer yer değiştirmeler ve hareketlerden ayıran temel özellik, başka yerleri ve toplumlan görmek merakıdır. Turistler bu nedenle ülkenin kendine has özelliklerini görebilecekleri bir deve kervamnın, bir dağ köyünün evlerinin, yaşam bi?iminin, insan ve doğa manzaralannın bulunduğu yerlere giderler. Turistler bu nedenle ülkemizde en 90k İstanbul, Bodrum, Efes Bergama, Didim, Göreme, Antalya, Pamukkale, Nemrut gibi tabii ve tarihsel bakımdan zengin olan yerleri gezerler.
Din: Tannya ibadet ve inan? konusunda insanlann yöneldikleri yola din denmektedir. insanlar daima inandigi dini liderinin doğduğu, büyüdugu, yaşadigi yeleri görmek ister. Aynca inan?la kutsal yerleri, mâbetleri ziyaret etmeyi dini görev olarak kabul etmektedir. Müslümanlann Mekke ve Medine’yi, Hıristiyanlann Efes’teki Meryem Ana Evini ve Roma‘daki kentindeki Vatikan Sarayını ziyaret etmeleri gibi.
Kültür, Eğitim, Öğretim: Kültür ve eğitim, insanlan turistik harekete yönelten faktörlerin başında gelmektedir. Bazı ülkeler, kültür ve eğitim turizminden büyük döviz kazancı sağlamaktadır. Örneğin; Paris sanat ve kültür dünyasındaki yeri ile turistik ziyaretlerin merkezi olmuştur. Londra, ünlii üniversiteleri, ?eşitli eğitim kurumlan, yaz okullan ve araştırma enstitüleri ile dünyamn pek 90k ülkesinden her yıl ogrenim i?i binlerce ogrenciyi çekmektedir.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore/Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Dinlenme ve Eğlenme: Gezerek eğlenmek ve dinlenmek 90k eski bir kültür kahbıdır. (>gdaş toplumsal ve kültürel koşullar, gezerek eğlenme ve dinlenme anlayısim daha da yaygınlaştırmıştır. Turizm faaliyeti bunun bir göriinümüdür.
Spor: Spor turizmi her geçen gün büyük bir önem kazanmaktadır. Olimpiyatlar, uluslararası sportif karsilaşmalar, binlerce insamn seyahat etmesine sebep olmaktadır.
Tedavi (Saghk): Turizm önemli faktörlerinden biri tedavi ve saghktır. Kaphcalar, içme sulan, şifah sular çamur banyolan
Diğerleri: Snobizm (ba§kalanna özenme), dost ve akraba ziyareti, toplantılara katılma.
b) Pis faktörler: Günümüzde gelişmiş tamtma ara^an ve teknikleri sayesinde, ülkeler kendi turistik potansiyelini turn dünyaya tanıtmakta ve turizm hareketlerini geliştirmektedirler.
Yoğun tamtma, reklam, pazarlama ve halkla ilişkiler 5alışmalan sayesinde turizm hızla gelişmekte, her yıl sayısı giderek artan sayıdaki insan, ulusal ve uluslar arası turizm hareketlerine katılmaktadır. Yeni turizm bölgelerinin turizme a9ilması ile de turizmin boyutlan büyümektedir.
II. SÜRDÜRÜLEBiLİR TURİZM
Sürdüriilebilir kalkınmamn temelinde kaynaklann korunması ve geliştirilmesi bulunmaktadır. Kaynaklann sürekli olarak, korunarak değerlendirilmeleri, özellikle yenilebilen kaynaklann kendilerini yenileme simrları asilmadan kalkınmaya destek olabilmeleri, ?evreyi koruyan kalkınma felsefesinin temelini oluşturur.
“Sürdüriilebilirlik, bir toplumun, ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir sistemin işlerini kesintisiz, bozulmadan, asm kullammla tüketmeden ya da sistemin hayati bagi olan ana kaynaklara asm yüklenmeden sürdüriilebilmesi yeteneği olarak tammlanmaktadır.4”
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), http://www.paradoks.org/Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Ekonomik kalkınmaya koşut olarak gelişen turizmde de “Sürdürülebilirlik” kavramı tartışmaya başlanmıştır.
“Turizmin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve bu kavramda gelişmesi; kavramsal olarak turizme kaynak oluşturan bölgesel veya yerel kültürel ve doğal değerlerin korunup geliştirilerek çekiciliğinin devamının sağlanması demektir.52
“Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçlarını doyuracak şekilde ve gelecek nesillerin de aynı ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir kalkınma şeklidir.6”



.1 Turizm Sektörünün Temel Özellikleri
Turizm sektörii ekonomik anlamda gelir getirici bir rol iistlenmiştir. Bunun yamnda farklı ülkelerden insanlan bir araya getirerek kültiir paylasimına da katkı sağlamaktadır. Bu paylasim, diinya bansina katkı sağlamaktadır. Bu endüstrinin turn dünyada gelişmesine etki eden unsurlardan sadece bir kacidır. Turizm sektörünün sıralanan özelliklerinin yamnda şu özellikleri de mevcuttur:
Turizm sektöriinde işletmeler zaman satar.
Turizm sektöriinde emek yoğun istihdam yapihr.
Turizm sektöriinde 9ahşanlann ekip çahşmasına ve ekip ruhuna önem vermesi gerekir.
Turizm sektöriindeki dinamik yapısı günün 24 saati haftamn 7 giinii yılın 365 giinii kesintisiz hizmet vermektedir.
Turizm sektörii dinamik yapıya sahiptir. gunkü olgusunu insan oluşturmaktadır. Yani beşeridir turizm faaliyetine katılan insanlann talepleri değişkendir. Bu değişkenlik zaman içerisinde sosyo-kültürel yapıdaki değişime paralel olmaktadır. Aym zamanda insanlann kişilik yapılanndaki farkhhklardan da kaynaklanmaktadır. ( insanlann seyahat şekilleri, konaklama işletmeleri den beklentileri, gelir düzeyleri, zevkleri, sosyal yapılan ve statülerine göre değişiklik göstermektedir.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Turizm sektöriinde risk 90k yüksektir. (Talep dalgalanmalan mevcuttur, konjonktürel dalgalanmalardan ?abuk etkilenir.)
Hizmet tasinamaz
Standartlaşmaya gidilemez
Hizmeti iireten de tüketen de insandır.
Turizm sektöriinde birçok mal ve hizmet bileşik mal niteliğindedir.
Sektöriin temel hammaddesi, ülkenin doğal, tarihi, folklorik, kültürel uygarhk değerleri toplamıdır.
Turizm sektörii zorunlu ihtiya9lara hizmet veren bir sektör değildir.
Turizm sektöriinün en belirgin özelliklerinden biri de bütünleştirici bir yapıya sahip olmasıdır. Örneğin; bir bölgeye gelen turist, turistik üriin ve hizmet portföyünden sadece konaklama ve yeme-i9me ile simriı kalmayıp, ulaştırma, eğlence, kültür turian, müze ziyareti, özel ilgi turizmi kapsamında yer alan rafting, yama9 parasutü, tracking, golf vb. sportif turlar, jeep safari turian, tarihi eser gezileri gibi rekreaktif üriin ve hizmetleri de satın almaktadır. Dolayısıyla turizm sektöriinde faaliyet gösteren işletmelerin yam sıra yan sektörlerde yer alan işletmeler de bu faaliyetlerden gelir elde etmektedir.
2.2 Ülkemizin Turizm Arzı A?isından Verileri
Ülkemiz turizme sunacagi arz kaynaklan a9isından diğer ülkelere göre farkh zenginliklere sahiptir. Bu zenginlikler sıralamrsa;
İklimi ( 4 mevsim yaşanmaktadır),
Doğası ( Coğrafik yapı ),
Tarihsel ge9mişi,
Sosyal ge9mişi,
Doğal peyzajı,
İnsan topluluklannın yapısal özelliği,
Kültürel yapısı,
Gelenek-Görenekleri,
Ekolojik zenginlikleri,
Ekonomik yapısı,
Ucuzluğu olur.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Özellikle, gelişmiş endüstri toplum kültüriinde bir davramş olarak ortaya cikan turizm etkinliklerinde, ogrenme olgusunun yam sıra bedensel ve psikolojik haz alma yolu da göriilmektedir. Farkh toplumsal ve kültürel çevrelerin değerlerini ve yaşam biçimini ogrenmek ve yaşam deneyimini içine katma istemi, bireyi turizm olay ve etkinliklerine katılmaya yöneltmektedir7.
“Sürdüriilebilir turizm, insamn etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadigi çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlugun, ekolojik siireçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve ya§amı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aym zamanda turn kaynaklann ziyaret edilen bölgedeki insanlann ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinmelerini doyuracak §ekilde ve gelecek ku§aklann da aym gereksinmelerini kar§ilayabilecekleri bi?imde yönetildiği bir kalkınma §eklidir.8
Gerek ekonomik büyüme, gerekse teknolojik ve endüstriyel ilerleme 1960’lann ortalannda ele§tirisel bir gözle incelenmeye ba§lanmı§tır. Öncelikle doğal 9evrede duyumsanan olumsuz deği§meler bazı duyarh bireyler ve gruplar tarafından belirlenmi§ ve ekonomik, teknolojik geli§meleri planlayan ve gerçekle§mesi ifin her türlü ?abayı gösteren hükümetlere uyanlar halinde iletilmeye ba§lanmı§tır. Özellikle ?evrecilerin öncü hareketleri, toplum bilimi ve tarih zenginliklerini inceleyen bilim dallanndan gelen ele§tirilerle beslenmi§tir.
I§te bu dönemde gerek doğal çevreye gerekse insan yapısı çevreye zarar vermeyen teknoloji, ekonomik büyüme hızı arayışlan, baskı gruplanmn eylemleri ile kamuoyuna yayılmıştır. Aym yayılma turizmde de ger?ekleşmiş ve varolan “Saldırgan Turizm” ?eşidinin yerine geçebilecek “Alternatif Turizm” arayışlan başlamıştır.
Uluslararası Doğal Kaynaklan Koruma Birliği (IUCN) tarafından 1980 yılında yayınlanan Dünya Korumacihgi Stratejisi, 1987’deki Brundtland Raporu, dönemin strateji ve ilke bütünlugunü oluşturan örgütlü baskı grubu eylemleridir. Bu ve diğer örgütler Sürdürülebilirlik için;
Bütüncül planlama ve strateji geliştirme,
Temel ekolojik siireçleri koruma,
İnsan mirasim ve biofarkhhgi koruma,
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), http://www.paradoks.org Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Verimliliğin uzun bir döneme yayılmasına ve gelecek kuşaklara ulaşmasına izin veren büyüme modelleri,
Ekonomik büyüme ile doğal kaynaklar arasında denge,
Ülkelerarası hakça oluş ile imkanlar arasında denge gibi ilkeler belirlemişlerdir9.
“Sürdürülebilirlik, bir toplumun, ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir sistemin işlerini kesintisiz, bozulmadan, aşırı kullanımla tüketmeden ya da sistemin hayati bağı olan ana kaynaklara aşırı yüklenmeden sürdürülebilmesi yeteneği olarak tanımlanmaktadır10.
Sürdürülebilir turizm; turistik etkinliklerin doğal ve kültürel çevre ile uyum içinde gerçekleştirilmesini ve yerel değerlerin turistik gelişimin kurbanı değil, faydalanan tarafı olmasını amaçlar.
Sürdürülebilir turizmin gelişmesi, doğal alanların korunması, yenilenmesi ve ekolojik dengenin korunması ile olasıdır. Turizmin kaynağı olan bu değerlerin korunmaması durumunda, turizmin geleceğinin yerel, bölgesel ve ülkesel düzeyde bozuma uğraması kaçınılmazdır.
Doğal kaynakların korunmasının geniş kapsamlı ekonomik ve sosyal stratejiler ile bütünleştirilmesi için yapılan evrensel ölçekteki girişimler, 1972 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Stokholm’de yapılan bir konferans (Human Environment) ile başlamış, 1980’de hazırlanan Dünya Koruma Stratejisi ve Brundtland Raporu (1987) ile geliştirilmiştir. Bu girişimlerde çevre korumasının kalkınmaya bir engel teşkil etmediği, tersine doğal çevrenin korunmasının kalkınma için önemli olduğu kabul edilmiştir11.
Çevre korunmasında turizmin rolü, Dünya Turizm Organizasyonu’nun Manila Bildirgesi (WTO, 1980) ile ortaya konmuştur. Bu bildirgede; “Turizm kaynaklarının kontrolsüz bırakılmamasına, turizm gereksinmeleri karşılanırken turizm alanlarında yaşayan nüfusun sosyal ve ekonomik yaşantısına, turist çeken tarihi ve kültürel alanlarda doğal kaynaklara zararlı olacak faaliyetlerde bulunulmamasına, bütün turizm kaynaklarının insanoğlunun mirası olduğuna” değinilmiş ve uluslararası ölçekte doğal ve kültürel kaynakların korunmasının geniş kapsamlı turizm planlamasının amacı olduğu belirtilmiştir.
Manila bildirgesinden sonra Dünya Turizm Organizasyonu (WTO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ortaklaşa bir bildirge yayınlamışlardır (WTO-UNEP,1982). Bu bildirgede; “Turizm gelişmesinin sağlanması için insanoğlunun çevresini oluşturan
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-derei), http.V/www.paradoks.org Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
elemanlann korunmasimn, geliştirilmesinin, kalitesinin arttınlmasimn temel koşul olduğu; bunun karsihgmda turizmin rasyonel yönetimi ile kültürel ve fiziksel çevrenin gelişmesine, yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunabileceği” göriisu ileri sürülmustür.
Ulusal ve bölgesel ö^ekte turizm planlamasında salt korama yerine, siirdiiriilebilir kalkınma teknikleri, WTO ve UNEP’in 1983 yılında diizenlediği "9evre atölye” 9ahsmasında şu şekilde ifade edilmiştir:
“Bölge planlaması, bölgeleme (zoning) stratejileri kullanarak çevresel amaçlarim elde etmek için en iyi araçtır. Bölgeleme stratejileri ve düzenlemeler, turizm faaliyetlerinin tek bir alan içinde yoğunlaşmasim veya farkh alanlara yayılmasim sağlamak i?in kullamlabilirler. Bunun sonucunda sıkı koruma 6l9utleri ile karar verilmiş asin baskılar ortadan kalkabileceği gibi, doğayı koruyan, doğal önceliklere saygih arazi kullammı kararlan alınabilir.”
Turizm faaliyetlerinde, doğal ve sosyo-kültürel çevrenin uyumlu ilişkiler i?inde olması gerekir. Bir yandan turist kabul eden ülkeler, diğer yandan turistlerin sorumluluğunda olan alanlar, WTO 1985 toplantısında şu şekilde ele almmiştır:
"Insanoğlunun mirası olan doğal, sosyal ve kültürel özellikleri i?eren “turizm çevresi” bugün ve gelecek nesiller i?in korunmahdır”,
“Günübirlik veya uzun süreli turizmin ger?ekleştiği alanlarda o yöre halkimn kendi turizm kaynaklanndan kolayca yararlanması sağlanmahdır”
“Yerli halkın kendi kültüriine, dinine, gelenek ve göreneklerine uygun davramş bi9imlerini turistlerden beklemek hakkı olabilir”,
“Böyle bir anlayısin ve saygimn sağlanabilmesi i?in turistlerin;

Yöre halkimn dinsel ve geleneksel davramş biçimleri, yerel tabulan, kutsal yerleri
Korunması gereken sanatsal, arkeolojik ve kültürel değerleri,
Korunması gereken doğal yaşam ve kaynaklar hakkında, bilgilendirilmeleri gerekir”,
“Turistlerin davramş biçimleriyle ve iyi ilişkileri sayesinde hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bansin devamına katkıda bulunacagi bilinmelidir.
Günübirlik veya uzun süreli turizm faaliyetlerinde turistler mevcut politik, sosyal, ahlaki, dini kurallara ve yönetmeliklere uymak durumundadırlar. Turistler,

Sosyal, kültürel, doğal hayata saygı göstermek ve
Başkalanm rahatsız etmekten çekimnek zorundadırlar”.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), http://www.paradoks.org Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
2.3 Sürdürülebilir Turizmin İlkeleri
Turizm olayını çevreye, topluma, tarihsel doğal ve kültürel varlıklara zarar vermeden
bölge ekonomisi ve toplumsal yaşantıya sürekli katkıda bulunacak biçimde geliştirme
temelinde sürdürülebilir turizmin ilkeleri genel olarak şu başlıklar altında toplamak mümkündür;12
Turizm ve seyahat, dünya üzerindeki doğal eko-sistemlerin korunmasına ve restorasyonuna katkıda bulunmalı; insanların doğa ile uyum içinde sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmalıdır.
Turizm ve seyahat, sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerine dayanmalıdır.
Ülkeler, uluslararası turizm ve seyahat hizmetlerinin sürdürülebilir temele dayandırıldığı bir sistemin geliştirilmesi için işbirliği yapmalıdır.
Karşılıklı olarak birbirine bağlı olan turizm/seyahat ile, kalkınma/çevre koruma birbirini desteklemelidir.
Çevre koruma, turistik gelişim sürecine entegre edilmelidir.
Turistik gelişim ile ilgili kararlar, ilgili yurttaşların katılımı ve planlama kararlarının yerel düzeyde benimsenmesi ile alınmalıdır.
Turizm ve seyahat sektörü, yerel toplumlar ve kadınlar için istihdam yaratmak üzere imkanlarını kullanmalıdır.
Turistik gelişim, yerel toplumun kimliğini, kültürünü, menfaatlerini tanımalı ve desteklemelidir.
Turizm ve seyahat endüstrisi, çevre koruma ile ilgili uluslararası kurallara uymalıdır.
Talebe göre değil, arza göre turistik düzenlemeler yapılmalıdır.
Öncelik yerel halka verilmelidir.
12 Ay turizm yapılmalıdır.
Toplu taşıma araçlarından yararlanılmalıdır.
Toplumsal katılım özendirilmelidir.
Temiz enerji kullanılmalıdır.
Gerçek yaşamın sahnelenmesi olmalıdır.
Mevcut yapı stoğunun kullanımı sağlanmalıdır.
Toplumsal ve kültürel kimliğin korunmasına azami dikkat edilmelidir.
Turizm yatırımları esnek, gelişmeye açık ve uzun vadeli olmalıdır.
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), http://www.paradoks.org Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
2.4 Sürdürülebilir Turizm Kuralları
Sürdürülebilir turizmin uygulanabilmesi için kişiler, kurum ve kuruluşların uyması gereken kurallar öncelikle belirlenmiştir. Sürdürülebilir turizmin kuralı şöyle sıralanabilir; 13
Turizmin geliştirilmesi, çevresel korumayla bütünleştirilmelidir.
Biyolojik çeşitlilik korunmalıdır.
Doğal kaynaklar sürdürülebilir biçimde kullanılmalıdır.
Kirlilik azaltılmalıdır.
Kültürel değerler önemsenmelidir.
Tarihi alanlara saygı gösterilmelidir. Turizm, tarihi ve arkeolojik alanların korunmasına finansal katkı sağlamalıdır.
Turizm yerel halka yarar sağlamalıdır.
Turizm çalışanları sürdürülebilir turizme yönelik eğitilmelidir.
Turizm eğitsel amaçlı olmalıdır: bilgili turistler, doğaya en az zararı vermeye çalışır.
Turizm, yasa ve yönetmeliklere uygun biçimde olmalıdır.
Günümüzde 1.1 milyon kişi her gün seyahat etmektedir. Bu her geçen gün katlanarak artmaktadır. Bunun için kimi önlemler alınması gerekir. Bunun için;
Doğal ve kültürel değerlerin korunması suretiyle kısa ve uzun vadeli ihtiyaçlar dikkate alınarak kullanılması,
Arazi kullanma kurallarının çevre ile uyumunun gözetilmesi,
Yerleşme alanlarının su, kanalizasyon, arıtma, çöp imha vb. gibi alt yapı eksikliklerinin tamamlanması gerekir.
Yaşanabilir bir dünya insanoğlunun gündemini oluşturmaktadır. Daha çok kâr için doğa insafsızca tüketilmektedir. Bu da doğanın temel iki rengini (yeşil-Maviyi) yok etmiştir. Çevre korunması ve ekonomik kalkınmanın birbiriyle içiçe (entegre) olmasıdır. Ekonomik kalkınmanın devamlı ve uzun dönemli olması bu entegrasyonun başarı derecesine bağlıdır. Ülkemizin ekonomik yapısı gelişmekte olan ülkedir. Az gelişmiş ülkeler ve bazı gelişmekte olan ülkeler çevreyi ihmal ederek kısa vadeli ekonomik kalkınma modellerini benimseyerek yatırımlar yapılmaktadır. Oysa pek çok gelişmekte olan ülkede uzun vadeli yaklaşımla çevre
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
korunmasim ekonomik kalkınma kadar önemli saymışlardır. Kaynaklan israf edilmeden optimum kullammı amaçlamaktadır.
£KK (gevre Korumah Kalkınma) benimsenmiştir. Bu felsefe ekonomik kalkınmamn yamnda “Toplum Geliştirme” modelini temel almaktadır.
Az gelişmiş ülkelerde ekonomik kalkınma ve çevre korunması arasındaki çatışma nedenleri;
Sanayileşme,
Hızh niifus artısi,
Değer yargılan,
Az gelişmişliktir.
Az gelişmiş ülkelerin ?evre korunması konusundaki handikaplan;14
Yetersiz risk vergisi,
Risk analizlerinin azhgi ve risk değerlendirme donammındaki yetersizlik,
Finansman kaynaklardaki yetersizlik,
gevre Kanunlanndaki yetersizlik,
Mevcut Çevre Kanunlannın uygulanmasındaki otorite boşluğu,
Kamu oyunun ve politikacılann ?evre konusuna yeterli ilgiyi göstermemeleri,
Teknoloji ve organizasyon kaynaklannın azhgi,
Güvenlik ekipmanlanna yetersiz yatinm,
Politik istikrann olmaması,
Türkiye’de ^evre Kanununun cikması ile bazı önlemler almmıştır. 11.08.83 tarihinde yüriirluge giren 2872 sayih ^evre Kanun Türkiye’deki ?evre politikasimn temelinin oluşturmaktadır.
Turizm faaliyetlerini belirleyen diğer yasalar ise;
Ulusal Parklar Yasası 1983-2873 sayih kanun
Kültür ve doğa varlıklannı koruma yasası 1983-2867 sayih kanun
Kıyı Yasası 1990-3621 sayih kanun
İmar Yasası 1985-3194 sayih kanun
Belediye ve Büyük §ehir Belediye yasalan 1980-3030 sayih yasa
Genel Saghk Koruma Yasası 1930-1593 sayih kanun
Turizm Teşvik Yasası 1982-2634 sayih kanun
PARADOKS, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dersi), http://www.paradoks.ore Yıl:2 Sayı:2, ISSN 1305-7979
Orman Yasası 1956-6831 sayih kanun
Su Ürünleri Yasası 1971-1380 sayih kanun
Kara Avcihgi Yasası 1937- 3167 sayih kanun
Boğaziçi Yasası 1983-2690 sayih kanun
Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Yasası 1995-4122 sayih kanun
Çevre Bakanhgi 21 Ağustos 1991’de 443 sayih KHK kurulmuştur. Turizm; insanlann devamh ikamet ettikleri, çahştıklan ve her zaman olağan ihtiyaçlanm karsiladıklan yerlerin dısina seyahatleri ve buradaki mal ve hizmetleri talep ederek geçici konaklamalanndan doğan ilişkiler bütünüdür. Seyahat MÖ. 4000 yıllannda Sümerlerin parayı icat etmesi ile ekonomik faaliyetleri doğurmuştur ve Finikelileri gemilerle yolculuk yapmalannı nedeniyle de bazı bilim adamlan ilk seyyahlar olarak adlandırmıştır.

Hiç yorum yok: